Baran - Sabahın Ötesi
Sabahın Ötesi
Perdeler açıktı ve içeriye rahatsız edici bir ışık girmişti. Tam baktığım yeri aydınlatıyor ve gözümü rahatsız ediyordu. Tozlar artık daha görünürdü ve hepsi havada uçuşuyor , gözüm nesnelere kendi renklerini vermeye başlıyordu. Uzun zamandır sabahlarım böyleydi. Yanımdaki komodinde akşamdan kalma bir bardak, bir paket ağrı kesici ve toza bulanmış eşyalarım durmaktaydı. Yalnızca bardağın kapladığı yer tozdan arınmıştı. Ben de uzun zamandır tozluydum. Kendimi kirli hissediyordum. Aynı odama benzemiştim ve sanırım bana da bir ışık ve arınma gerekliydi. Duşa girmiştim ve sıcağın tenimde bu denli rahat hissettirdiğini daha önce hissetmemiştim. Sıcak tenime işliyor ve zamanla etkisini yitiriyordu. Aniden gözlerim yağmaya başladı fakat ayırt edilemiyordu. Yalnızca duşta ve yağmurda ağlardım, ağladığımı hep sakladım ve korkaklık işte ben bile görmek ve ayırt etmek istemem. Sahi ne kadar da korkağım hayattan kaçarım. Tek dayanağımın uyku olacağını, tek kaçışımın uyku olacağını ve beni hep bekleyenin ölüm olacağını, sadece acı ve ona karşı gülümseyeceğimi hiç tahmin etmemiştim. Kuşlar, böcekler, kadınlar, hayvanlar, ağaçlar, bulutlar ve masallarda iyi olan her şeyin bu denli sahte olacağını ve sadece çocukluğumda kalacağını bilememiştim. Üstüne farkındalık zehrini içmişim. Korkarak ölüyorum ve damarlarıma işleyinceye kadar da yaşamaklı ölümdeyim.
- Baran
.jpeg)


Yorumlar
Yorum Gönder